İnsan dışında doğadaki hiçbir varlık gelecek ile ilgili kaygı duymaz. Hiçbir zaman bilemeyeceğimiz, olasılık hesapları ile ancak tahmin edebileceğimiz ve şans faktörünün bu tahminimize etkisini asla tam olarak hesaplayamayacağımız şey gelecektir. Sonucunu bilemeyeceğimiz bu formül tüm yaşantımızı etkiler. Gelecekle ilgili kaygı duymak yaşamayı zorlaştırır. Düşüncelerimizi gelecek sürekli meşgul eder. Hiçbirşeyin önemi kalmaz, herşey gelecek için yaşanmaya başlar.
İnsan beyni zamanı tam olarak tanımlayamaz. Einstein bile zaman için “ileriye doğru akıp giden şey” gibi kaçamak bir tanım yapmıştır.
Çevrede olup bitenlerden yavaş yavaş soyutlanarak, dikkat dağıtıcılardan uzaklaşarak zamanın akışını hissetmeye çalışmak, zamanı tanımlamak için uydurulan saniye-dakika-saat birimlerinden sıyrılmak, çok daha berrak, net ve mantıklı düşünebilmenin ve zamanı anlayabilmenin anahtarıdır.
Daha iyi ve net düşünebilmenin tek yolu gelecekle ilgili düşünceleri zihnimizden uzaklaştırmaktan geçer.