Kendimi bildim bileli müzik dinlerim. Daha anaokuluna giderken radyoda duyduğum Barış Manço şarkılarını ezberlerdim. 1983-1984 yıllarında pop müzik fırtınası başladı. Alphaville ‘Big in Japan’, Laura Branigan ‘Self Control’, Duran Duran, Spandau Ballet, Depeche Mode ve Michael Jackson.

Hep uç noktalarda olmayı seven biri olarak rock müziğe yönelmem çok zaman almadı. O zamanlar müzik/gençlik dergileri yoktu. Ara sıra gazetecilerde bulduğum yabancı müzik dergilerini karıştırırken belli başlı gruplardan haberdar olmuştum ama Türkiye’de bırakın onların LP’lerini, kaset kopyalarını bile bulmak çok zordu.

Aldığım ilk heavy metal albümü Iron Maiden’ın “Live After Death"i olmuştu. Şimdi düşünüyorum da başlangıç için mükemmel bir seçimmiş. Aces High’ı ilk kez dinlediğimde hissettiklerim kelimelere dökülebilecek şeyler değildir. Daha sonra Accept, Scorpions, W.A.S.P. geldi. Heavy Metal müzik dinlemek eskiden ‘underground’ bir şeydi. Çoğu kişi ünlü grupların dışındaki grupları bilmez, ’teneke gürültüsü’ der geçerdi. 80’lerin sonunda tüm dünyayı saran “Metal Mania” başladı.

İşte benim müzik dinlerken en keyif aldığım dönem bu ‘Metal Mania’ olarak tabir edilen dönemin hemen öncesidir. Bu dönem Heavy Metal’in alt dallarının birbirinden ayrıldığı ve çok sayıda  başyapıt sayılan albümlerle doludur. Bu albümlerde şarkılara klip çekmek, 3-5 tane 45’lik çıkarmak gibi pop kültürün olmazsa olmazlarından hiçbiri yoktur. Bugün dinlediğimde bile bana aynı keyfi veren albümlerdir.

Nereden başlasam, hangi albümü saysam bilemem ama en önemlisi kesinlikle Metallica’nın “…And Justice For All” albümüdür. Tamam albümden ‘One’ isimli şarkı herkesin diline dolanmış, herkes bu parçayı çalabilmek için gitar çalmayı öğrenmiştir doğru, ama albüm ilk çıktığında (1988 Eylül) Türkiye’de kim dinliyordu bu grubu. Şimdi bile ‘One’ dışında bu albümdeki parçların çoğunu hatırlamaz kimse, ama benim için öyle mi? Blackened, Harvester Of Sorrow, To Live Is To Die. O zamanlar scrobble denilen ‘sosyal network:)’ olmadığından kaç kere dinledim bilemiyorum bu albümü ama hayatımda en fazla dinlediğim albüm kesinlikle And Justice For All olmuştur.

Sonra Megadeth’den ‘Rust In Peace’i herkes bilir (En iyi speed metal albümüdür) ama…So Far, So Good…So What!‘ı 1989’da kaç kişi dinlemiştir. ‘Into The Lungs of Hell’ gibi bir enstrümental thrash metal klasiği yapılabilmiş midir 23 yıldır? Thrash Metal’i Testament’in ‘Practise What You Preach’ini dinlemeden kim speed metal’den ayırt edebilir? Death Angel’dan Bored’u bilen var mıdır ‘Metal Mania’ öncesinde? Death Metal’in felsefesini albüm kapağından şarkı sözlerine en iyi özetleyen Obituary’nin ‘Cause Of Death’ albümünü ‘metal mania’cı poser kesim şarkıları hızına göre değerlendirdiğinden şiddetle eleştirmiştir.

90’ların ortasına doğru Heavy Metal dünyasında popüler olmanın en önemli sonucu oluşmuş, ‘kendini tekrar eden albümler’ dönemi başlamıştır. Bu dönemi ‘geçmişe dönüş’ albümleri ’Best Of’ ve ’Remastered’ kayıtlar takip etmiştir.